24 Aralık 2009 Perşembe

Mujdelerle dolu bir yil olsun...

new-year-2010
Blogummmmmmmmm benimmmmmmmmm... 25 Mayis'tan beri tek bir kelime yazamamisim. Neden? Buradaki yasaklardan... Oyle bir hayat ki, dusunun, icinde blog yok, tv yok (uydudan Amerikan kanallarini izlemekteydik. Ancak buradakiler reklamlardan gelir elde etmedikleri gerekcesiyle sona erdirdiler, bu luksumuzu de), facebook yok, youtube yok, dizileri izledigim sayfalar da yok... Makarna yok, limon yok, dogru durust firin yok. Blogger'in yasaklanmasi gercekten beni cok etkiledi. Icimden birsey yapmak gelmez oldu. Simdi nasil girdin derseniz, ktunnel uzerinden girdim. Denemek icin de, bir yeni yil yazisi yazmak geldi icimden. Yeni yazilar ekleyemeyince, ben de unutulanlar rafinda yerimi aldim, herhalde bloglar icinde. Yeni yazi yok, hatirlanmak da yok. Ama hafizalari tazelemek lazim :)

Bugunlerde -20 derecelik bir soguk icindeyiz. Nasil yasanir bu kadar sogukta, aklim almiyor. Tarif edemiyorum. Zaten hayatimiz hep isle geciyor. Belki de, bos zamanimiz olmadigindan, kosusturmacadan anlamiyorum, buradaki soguklugu. Santiyede disarida calisanlari dusununce, nispeten sansli oldugum icin kendimi teselli ediyorum.

Tabii bunca yasak ve yokluklar icinde, insanlardan da ses yok. Onceden facebook mu vardi sadece???? Mail denen bir arac da var. Kimseden ses cikmaz oldu. Ama benim icimde hep bir umut var. Sevdiklerime baglilik ve sadakat var. Vefalilik var. Sevdiklerim de gelir benimle yuregimin gittigi her yere...

2010... Yeni bir yil daha geliyor. Hepimizzzzzzzzz yeni yilda;

Daha saglikli olalim.
Daha huzurlu olalim.
Daha ince olalim. ( cok yiyelim, hic kilo almayalim)
Daha parali olalim.
Daha mutlu olalim.
Daha cok sevdiklerimizle olalim.
Daha umutlu olalim ki, hayata daha cok baglanalim.
Daha yaratici olalim.
Daha cok pisirelim.
Daha cok paylasalim.
Daha cok gezelim.
Daha cok ayakkabi, canta alalim.

Takvimdeki gunler azaldakca, bizim tatilimize de az kaliyor. 18 Ocak'tan itibaren,Avusturya'da olacagim ve bu yasaklar cehenneminden, biraz da olsa uzak kalacagim. Guzel yerler gorup, guzel mutfagimda guzel seyler pisirecegim. Tabii daha bir kiymetli oluyor hersey. Lutfen siz de sahip olduklarinizin kiymetini bilin. Firindan alabildiginiz o sicacik ekmek bile bir luks aslinda. Bazen sahip olamadiklarimizin derdine dusup, elimizdekilerin kiymetini bilmiyoruz. Benim icin bir limon bile cok degerli artik.

Tatil yaklastikca, daha bir sabirsizlaniyorum. Bu kis tatilimizde,Sevgili Sezencigimi ziyarete gidecegiz Berlin'e. Oldukca da uzun bir tatil listemiz var. Bunun yaninda, evde de yapilacak bir dunya is bizi bekliyor. Evimiz tam olarak bitmedi. Hala ic dekorasyonu ile ugrasiyoruz. Uzakta olup, 5-6 ayda bir gidince de cok fazla asama kaydedilmiyor maalesef.

Bu arada, benim de 2 hafta once Sevgili Esram'dan (Acemi Sef) bir kolim geldi, buyuk maceralarla. Icinden pasta susunden, nohutuna, limonuna kadar neler neler cikti.Ama kullanmaya kiyamiyorum resmen. Yilbasi'na sakliyorum o guzel suslu pasta hayalimi. Buradan da tesekkur etmek istedim canim arkadasima.

Eminim bu blog isine en cok ailem sevinecek. Canim ailemmmmmmmmm, daha cok beraber olabilecegimiz bir yil olsun artik. Sizi coooooook seviyorum.

Sevgili Blogger arkadaslarim...

Yaptiginiz guzel eserlere, ozene ozene baktim az once. Yorum yapma ozelligi aktif degil, bana yapilan yorumlara da cevap yazamiyorum. Aklinizda olsun. Ama yorumlarinizi yayinlama ozelligi aktif cok sukur. Umarim bu denemem istedigim gibi ulasir sayfama da, artik ben de istedigim gibi eklemeler yapabilirim.

Hepinizin yeni yili kutlu olsun.

Sevgiyle ve dostca kalin. Nice guzel senelere...

25 Mayıs 2009 Pazartesi

Duanwu Dragon (Ejderha) Festivali- Avusturya usulu etli pilav

Reisfleisch1



Cin'de her sene 28 Mayis gunu, Ejderha (Dragon Boat) Festivali olarak kutlaniyor. Bu festivalin kokeni binlerce yil oncesine dayaniyor ve bununla ile ilgili bircok hikaye var. Bir rivayete gore, ejderhaya tapinmak icin; bir digerine gore de, ay takvimine gore ugursuz gun olarak kabul edilen 5. ayin 5. gununun, bu inancini gidermek amaciyla kutlanmaya baslanmasi.Ancak en yaygin olani, yurtsever Sair Qu Yuan (M.O. 340-278)anisina duzenlenmis olanidir.

Huai Hanedanligi zamaninda, (M.O. 3 yy’da) Chu ulkesinin buyuk gucu kirilmis ve ulke Qin Hanedanligi'nin isgaline ugramis. Bu duruma dayanamayan vatansever sair, Qu Yuan 5. ayin 5. gunu, Guluo nehrine atlayarak intihar etmis. Bunu duyan balıkcilar, birbirleriyle yarisircasina nehire gitmisler ve Sair´in cesedini aramislar. Cesedi bulamayan halk, baliklari besleyerek, cesedi yemelerine engel olmak icin, nehire zongzi(icinde pirinc olan bambu yapragi sarmasi), yumurta ve cesitli yiyecekler atmislar.

Zongzi yemek, festivalin onemli geleneklerinden biridir. Zongzi, icinde yapiskan pirinc bulunan, saz ve bambu yapraklariyla sarili ve ince iplikle dortgen ya da yastik seklinde baglanmis ve suda pisirilmis, bildigimiz bir cesit sarmadir. Eski zamanlarda, arife aksami her aile, bayramda yemek icin Zongzi pisirir. Ancak simdilerde, her yerde hazir satiliyor.

Yemeklerden baska, festivalin kendine ozgu sus gelenekleri de vardir. Bayram gunu, her aile kapisinin onune pelin otu (Ai Cao) ve su kamisi (Cao Pu) asar. Pelin otu ve su kamisi, ilac amacli kullanılan iki cesit ottur. Bu otlar, bir yandan kotulukten korunmak, diger yandan da, yaz mevsiminin baslarinda, havanin cok yagisli ve nemli olmasi nedeniyle ortaya cikan zehirli boceklerin cogalip, hastaliklara neden olmasini onlemek icin asilir. Ayrica, cocuklar “100 yil yasasin” diye, cocuklarin bileziklerine bes renkli iplik dolar; kaplan ve kabak sekillerinde, iclerinde parfum bulunan kucuk kokulu cantalari dikerek ipek ipliklerle çocukların elbiselerine baglarlar. Cocuklara, kaplan basi seklinde ayakkabilar ve uzerinde kaplan figurlü nakislar bulunan kumas onlukler giydirirler. Butun bu gelenekler, cocuklarin huzurlu, guvenli ve saglikli buyumelerini garanti altina alma anlamina gelir.
  
Cin’in guneyinde bulunan Yangtze Nehri’nin orta ve asagi kesimlerinde, ejderha kayiklari yarismalarinin duzenlenmesi de, bu bayramin onemli etkinliklerinden biridir. Bu gelenek de, Sair ile ilgilidir. Bu hikâye ile 'Ejderha Kayiklari Yarismasi' duzenlemek, gelenek haline gelmistir. Bazı yerlerde 50–60 ejderha kayigi birden yarismaya katilir. Her kayigin basinda, degisik sekillerde, tahta uzerine oyulmus rengarenk ejderha basi bulunur. Hem buyukler hem de cocuklar icin keyifli bir bayram...

Bu bayram nedeniyle, yarin tatiliz.(yuppiiiiiiii) Ben de buyuk bir ihtimalle, Pekin'de olacagim. Hava biraz kotu zira. Boyle devam ederse, iptal edebilirim de. Olur da gidersem, sahit oldugum etkinliklerin fotograflarini sonra eklemeye calisirim.

Bu kadar bilgiden sonra, gelelim yemegimize... Bu yemegin Cin ve bu festivalle hicbir ilgisi yok :) Tek ortak sey pirinc... Ocak ayinda Avusturya'ya gittigimizde, Kayinvalidem'den ogrendim. Esim'in favori yemeklerinden birisi olan 'Reisfleisch',(Turkce'ye etli pilav olarak cevirdim.), aslinda domuz etiyle yapiliyor. Bunun yaninda, kivamin yogunlugu icin, ozel bir toz karisimi konuluyor. Buraya geldigimizde de, her ne kadar 'dana etiyle olmaz' dedilerse de, 'neden olmasin' deyip, denemeye karar verdim. Ayrica, ozel sos icin, toz karisim da yoktu. Ama sebze ve baharatlarini ekleyince, hicbir fark olmadi. Esim, karisim eklemeden yaptigima inanamadi. Ben de, bu yorum karsisinda cok mutlu oldum elbette. Bilirsiniz, erkekler annelerinin yemeklerini hep ayri yere koyarlar, hep ayni lezzeti ararlar.

Ben lezzet olarak, etli biber dolmasinin, biber icinde degil de, biberlerin kesilmis ve harca karismis haline benzettim. Bakalim siz nasil bulacaksiniz:)

etli pilav

Malzemeler:

400 gr. kusbasi dana eti
1 su bardagi pirinc
1 adet buyuk boy sogan
2 adet buyukce boy domates
2 adet yesil biber
1.5 tatli kasigi tuz
1/2 cay kasigi karabiber
1/2 su bardagi zeytinyagi
2 su bardagi sicak su

Yapilisi:

Butun sebzeleri kucuk kucuk dograyalim. Sogani, zeytinyaginda 2 dakika kadar kavuralim. Icine sirasiyla et, biber ve domatesleri ilave edelim. Harli ateste 7-8 dakika pisirelim. Pirinci ve baharatlari ekleyip, 5 dakika daha kavuralim. Son olarak, sicak suyu ekleyip kisik ateste pismeye birakalim.

AFIYET OLSUN!

Tarator

Tarator
Guzel bahar aylari nedeniyle cogu kisi tatile ya da tatil moduna coktan girdi. Benim sistemimde bir degisiklik yok. Calismaya devam. Ustelik gun gectikce de yogunlugum artiyor.

Her firsatta yaptigim tek sey pisirmek ve bloguma koymak. Anladigim kadariyla, blog engeli burada sona ermeyecek. Bu sekilde kullanmaya alismam gerekiyor. Cogu fonksiyonu kullanamasam da, hic yoktan iyidir tesellisiyle yazilarima devam...

Bu salata arsivimden. Yapmanin da tam zamani. Guzel yaz sofralarinin, bol salata cesitleri icin benden size bir alternatif.


Malzemeler:

1/2 kg fasulye ya da borulce
1/2 ekmek ici
1/2 limon
6 dis sarimsak
2 yemek kasigi zeytinyagi
1 tatli kasigi tuz
1/2 su bardagi soguk su

Yapilisi:

Aslinda tabii borulce ile yapilani tercihimdir ama burada bulamadigim icin fasulye ile yaptim. Once temizleyip,istedigimiz boyutta dograyalim ve yikayalim. Tuzlu suda haslayalim. Hasladiktan sonra suyunu suzelim.(bir miktar ayirabilirsiniz.) Ekmek icini ufalayip, limon suyu, zeytinyagi ve ezilmis sarimsaklari karistiralim. Sarimsakli sosun, iyice emilmesi icin, buzdolabinda bir gun bekletelim.

AFIYET OLSUN!

19 Mayıs 2009 Salı

Brownie

brownie

Nihayet aranizdayim. Eminim girip bakanlar bir suredir yazi eklemedigimi fark etmistir. Kac gundur bir engelleme nedeniyle Cin'den bloglara girilmiyor, Youtube'a da girilemedigi gibi. Canim Arkadasim sayesinde bir yol buldum. Artik goruntuleyebiliyorum sayfami. Yasasiiiiiiiiiiiiiiiinnnnn!

Tabii, gundemde pek cok sey oldu. Eurovision 2009, hic de umdugumuz gibi sonuclanmadi. Saat farkindan dolayi, sabaha kadar oturma plani yaptim. Sadece 02:30'a kadar dayanabildim. Burada olmanin, en kotu tarafi da bu. Milli maclari da, hep saat kurarak takip ettim. Once Hadise'nin sansini cok yuksek gordum. Rakipleri, cok iyi degildi. Herseye ragmen, Hadise gercekten de, cok iyi is cikartti. Dum Tek Tek yerine, baska bir parca olsaydi belki, daha iyi bir derece alabilirdik. Yine de, 4. sirada olmak, cok da kotu degil, elbette. Hadise'yi kutluyoruz...

Bu haftasonu, 6 yasimdan beri yaptigim tek kek olan, Brownie'yi yaptim. Laf aramizda, bu tarifin pismisi kadar, hamuru da super oluyor. Zaten biraz da, o yuzden kendim yapma merakina girmistim kucukken :)) Annem her defasinda, bize cok az ayirirdi, dogal olarak. Kardesimle adeta kabi cilalarcasina, tek bir nokta kalmayana kadar siyirirdik. Simdi de, Sevgili Annecigim'i daha iyi anliyorum elbette. Ne kadar ayirirsan hamurdan, o kadar kuculuyor kek:) Ayni savasi simdi, esimle ben veriyorum.O yuzden kekim boyut olarak biraz kuculdu. Kelepceli yuvarlak kalip yerine, dikdortgen kalip kullandim. Ama cok da keyifle yedik, hamuru :))

Genelde Brownie tariflerinde, kakao yerine cikolata kullaniliyor. Tabii tadi bambaska oluyor. Ama cikolataliya gore, benim tarifim daha hafif.


Malzemeler:

125 gr. tereyagi ya da margarin (oda sicakliginda)
3 yumurta
2 su bardagi un
1.5 su bardagi toz seker
25 gr. (yarim su bardagi) kakao
1 paket Dr. Oetker kabartma tozu
1 paket Dr. Oetker sekerli vanilin
2 cay kasigi tarcin
180 ml (1 su bardagindan 1 parmak az) sut
24 cm.lik kelepceli pasta kalibi

Yapilisi:

Kekimizi cirpmaya baslamadan once firinimizi 180 dereceye ayarlayalim ve ayri bir kapta un, kakao, tarcin, kabartma tozu ve sekerli vanilini karistiralim. Oda sicakligindaki yagimizi, seker ile cirpalim. Sekerlerin eridiginden emin olalim. Yumurtalari, cirptigimiz seker ve yag karisimi icine, teker teker ekleyelim ve cirpmaya devam edelim. Cirparken surekli ayni yone dogru cirpmaya ozen gosterelim. Daha onceden hazirladigimiz karisimi, yavas yavas ekleyelim. Biraz kati kivam alacaktir. Son olarak, sutu ekleyelim. Tabanina yagli kagit koydugumuz kalibimiza alalim ve firina koyalim. Ilk 20 dakika firinin kapagini kesinlikle acmamaya ozen gosterelim. Toplam pisirme suresi, 35 dakika civaridir.

Not: Fotograf konusunda biraz sorun yasiyorum. Hersey normale donene kadar boyle idare edecegim.

AFIYET OLSUN!

12 Mayıs 2009 Salı

Taze Fasulye


Taze Fasulye

Yemek yapmaya yeni baslayanlar icin tariflerime devam ediyorum. Bugun verecegim tarif, genelde tum sebze yemeklerine uygulanabilir. Hepsinin ozunde, sogani yagda kavurup, ardindan sebzeyi eklemek oldugunu bilmek, isin puf noktasi.

Malzemeler:

1 kg taze fasulye
1 adet buyuk boy sogan (cok kucuk dogranmis)
1 adet kup seker
2 dis sarimsak
3 adet buyuk boy domates (rendelenmis)
1/2 su bardagi zeytinyagi
2 tatli kasigi tuz
2 su bardagi kaynamis su

Yapilisi:

Fasulyeyi temizleyip, istedigimiz boyutta dograyalim ve guzelce yikayalim. Zeytinyagini ve sekeri tencereye koyalim. Icine dogranmis sogani ve butun sarimsaklari ekleyip pembelesene kadar karistiralim. Rendelenmis domatesi ekleyelim. Fasulyeyi ilave edip, 5 dakika kadar harli ateste karistiralim. Fasulyenin renginde koyulasma olacaktir. Artik, kaynamis suyu ve tuzu ekleyebiliriz. Bir sure daha karisitirip, ilk 7-8 dakika kuvvetli ateste, sonrasinda ise, tencerenin kapagini kapatip, kisik ateste pismeye birakalim. Bekletme sansiniz varsa, zeytinyagli tum yemekler, genelde bir gece bekledikten sonra, daha dinlenmis ve tadini almis oluyor.

AFIYET OLSUN!

7 Mayıs 2009 Perşembe

Pasta Aschutta ve Yunyang Magaralari



pasta acshutta

Cumartesi gunu, bize 1.5 saat mesafede olan Datong Sehrine Yunyang Magaralarini gezmeye gittik. Gordugumuz sanat eserleri karsisinda gercekten buyulenmemek mumkun degildi. Sizlerle, kisa da olsa gorduklerimi  paylasmak istiyorum.


Datong sehrine gelmeden 50 km. once olan, Yunyang Magaralari, Kuzey Hanedani doneminde, 40 bin isci tarafindan, 50 senede, M.S. 460-525 yillari arasinda (bir rivayete gore de, yaklasik 70 senede) tamamlanmis. Bu magaralar, 51.000 adet figurun duvarlara oyulmasiyla olusmus, acik muze alani ozelligine sahip. Her bir magaraya bir numara verilmis, ve yaklasik 1 kilometre suren siralama boyunca, kronolojik olarak ilk, orta ve son donem ozelliklerini yansitir. Burasi Cin'in turistik yerleri icinde, Cin Seddi, Terracotta Yeralti Ordusu gibi zahmetli yapitlarindan sonra, en cok iscinin calistigi yapitlar siralamasinda ucuncu yere sahiptir. Cin halki icin cok da hayret verici rakamlar degildir . 

 

Bu magaralar, tarih boyunca farkli isimlerle anilmis. Ming donemine kadar, Wuzhou Shan magara tapinaklari olarak bilinen magaralar, Ming donemi sonlarinda bugunku adini almis.  Asil 252 adet magara  olsa da, magaralardan sadece 40 kadari gezmeye aciktir. Diger magaralar, yillar boyu gunesten, yagmurdan, bakimsizliktan zarar gormus, ozelliklerini yitirmis. Ilk magaralar, dagin icine yapilmis ve yaslandigi dagdan gelen sular nedeniyle oldukca da zarar gormus. Bu nedenle de, her muzede oldugu gibi, iceride fotograf cekmek yasakti. 


buddha5

Ilerleyen magaralara gittikce, acik alana cikilir. Butun seyahat dergilerinde, Cin ile ilgili yazilarda, buradaki Buddha heykellerine rastlanabilinir. Ozellikle, buradaki Buddha heykeli, 17 metrelik boyuyla, diger heykellerin icinden on plana cikar. Buddhalar da, oturus sekillerine gore, ait olduklari donemi yansitirlar. Buddha'nin, otururken bacaklari carpraz sekilde ise gelecek Buddha'yi, duz ise guncel Buddha'yi temsil ediyor. 2001 yilinda, Birlesmis Milletler Egitim, Bilim ve Kultur Orgutu UNESCO tarafindan Dunya Miras Alani olarak ilan edilmistir.

Bildiginiz uzere, Budizm Hindistan'da dogmus ve sonradan Cin'e gelmis. O yuzden buradaki yapitlar, Hint ve Cin sanatlarinin karismini yansitiyorlar. Daha onceki magaralarda calismis sanatcilar, yeni donem magaralarindaki projelere de destek olmuslar. 

buddha6

Bu magaralarin yapilma hikayesine gelince de; bir rivayete gore, Kuzey Hanedani Imparatoru, bir gun unlu Budist Rahip, Tan Yao ile karsilasir. Imparatorun bindigi at, Rahibin cubbesinden tutar ve birakmaz. Imparator da, 'Atlar iyi adamdan anlar' diyerek, rahibin tum ulkedeki Budist etkinliklerinden sorumlu olmasini ister. Rahip, bugunku Wuzhou Dag'inin en ustunde yer alan kayaliklara yerlesmis Yunyang Magaralari'ni tapinak alani olarak secer ve proje baslar. Ilk 5 magara, bu nedenle, imparatorun adi ile anilir.

Ozellikle 15. magarada, oyulmus 10.000'den fazla kucuk figur, magaraya adini vermis. Ilk zamanlarda, Hindistan'dan gelen bu din akimina cok ilgi gosterilmedigi icin, cok fazla koruma saglanamamis magaralarda.  Ne zaman ki, batili ve Japon bilimadamlari ilgi gostermis, o zaman kiymete binmis. Tabii bu doneme kadar, pek cok figur ya da Buddha kafasi calinmis ve Cin sinirlari disina kacirilmis. Hatta Fransa'da bunlardan birisinin bir muzede sergilendigini cogu kimse biliyor ama sanirim geri alma girisimlerinde bulunulmamis.  


Yogun bir kultur gezisi sonrasinda, eve yorgun argin donduk. Esim benim dinlenmemi istedi ve mutfaga girip Pasta Aschutta hazirladi. Ben, Sevgili Esim'in yapmakta usta oldugu spesiyallerinden olan bu yemegi sizinle paylasiyorum. Pasta Aschutta denince akla Mike gelir. Icine kattigi en onemli malzeme sevgi. Siz de bunu, yaptiginiz her yemege eklemeyi ihmal etmeyin. 

Malzemeler:

1 paket (no:5 spagetti ) cubuk makarna
2 yemek kasigi tereyagi


Sos icin:

500 gr. dana kiyma
1 buyuk boy sogan
2 adet domates
1 adet kucuk boy kabak
3-4 adet beyaz mantar
2 adet yesil biber
2 kasik biber salcasi
1 kasik domates salcasi
10-15 adet siyah zeytin
4 dis sarimsak
1 tatli kasigi tuz
1/2 tatli kasigi karabiber
5 yemek kasigi zeytinyagi
1/2 su bardagi kaynamis su


Yapilisi:

Oncelikle makarnayi, paketin ustunde belirtilen miktarda su ve belirtilen sureye gore pisirelim. Suyunu suzdurup, soguk sudan gecirelim. Teflon tavada tereyagini kizdirip, makarnamizi karistiralim.

Diger bir teflon tencerede, zeytinyaginda kiyma ve soganlari kavuralim. Icine de geriye kalan dogranmis malzemeleri ve baharatlari, teker teker ekleyelim. Son olarak suyu ekleyip,5 dakika kadar daha karistirip, servise hazirlayalim.

AFIYET OLSUN!




4 Mayıs 2009 Pazartesi

Kasarli Krep (Pancakes)

Krep son

Pazar gunlerinin kurtarici menusu, krep! Hem hazirlamasi cok kolay, hem pisirmesi... Yemesi de bir o kadar keyifli. En guzel tarafi ise, cok az malzeme ile guzel alternatifler yaratabilmek. Ister icinde bir malzeme ile, isterseniz sade hazirlayip sonradan dürüm olarak servis yapin. Krep sofralariniza degisiklik, cocuklariniza istah getirecek.



Malzemeler:

2,5 su bardagi sut
2 su bardagi un
2 yumurta 
1 paket kabartma tozu
1 tatli kasigi tuz
1 tatli kasigi seker 
1 cay kasigi tereyagi


Yapilisi:

Mikserle, yumurtalari cirpalim. Ardindan sutu, unu, kabartma tozunu, tuz ve sekeri yavas yavas ekleyelim. Karisim biraz yogun bir kivam alinca, teflon tavada, once tereyagi eritelim. Corba kepcesini karisimla dolduralim, ve tavanin tam ortasindan baslayip, daire cizercesine dolastiralim.
krep1
Bu arada, tavayi da diger elimizle daireler cizip, icine doktugumuz hamurun esit bir yuvarlak olmasini saglayalim. Ilk pisirdigimiz krep icin tereyagini kullanip, digerlerini yagsiz pisirelim. Teflon tavada yapismayacaktir. Ocagi kisik ateste tutalim ve krebin ustu delik delik oldugunda, cevirelim.

krep3 krep2krep4
Istege gore, icine kasar ya da sebzeli, soslu malzeme koyup, ortadan ikiye katlayalim. Hafif esmerlesince cevirip, servise hazirlayalim. 

Krepleri arzu ederseniz, icleri bos ve yuvarlak sekilde pisirip birakalim. Sonrasinda, icine recel, bal-badem-findik, cikolata ve muz koyup tatli olarak da servis yapabilirsiniz. 


AFIYET OLSUN!

30 Nisan 2009 Perşembe

ACUKA

acika

Nihayet Shuozhou'da bile hava isinmaya basladi. Hala cok fazla yesillik gorunmese de civarda, artik disaridan gelen kus sesleri eslik eder oldu, yogun is gunlerime. Kis mevsiminde, maalesef -30 dereceyi yasiyoruz. Cok kuru bir soguk oluyor. Tabii, o kadar soguga da, kar yagmiyor hava cok kuru oldugu icin. Havalar isinmaya basladi dediysem de, 15-18 derece civari. Bu bile, bizi mutlu eden bir unsur. 

Bir de yasadigimiz bu kucuk kentte, havanin soguklugu yaninda, dikkatimizi ceken degisik adetler var. Cinliler icin, kirmizi ne kadar vazgecilmez bir renk, herkes bilir. Burada kadinlar yaslarinin 9 ve 9'un katlarina denk gelen butun yil boyunca, tepeden tirnaga kirmiziya burunuyorlar. Cantadan coraba, ayakkabidan mantoya ve hatta elbisenin icindeki ic camasirlarina kadar. Giyim kusam konusunda, bizden cok farklilar. Cok susluler. Zaten butun kadinlar, bisiklet ve motorsiklet cambazi, burada. Trafikte cogu kez, motorsiklet uzerinde 2 cocugu ve bir suru posetle, alisveristen donen kadinlarla karsilarsiniz. Ama marifet, bu kadinlarin hem motorsiklet kullanip, hem de cep telefonlarindan kisa mesaj yazabilmelerinde :)) 

Havai fisekler... Cin'de adim basi karsiniza cikar. Bir inanisa gore, bundan yillar once, kirmizi bir ejderha yasarmis ve yilin belirli bir doneminde gelir, ailelerden cocuklarini kurban etmelerini istermis. Zaman icinde, Cinliler, bu ejderhadan kurtulmak ve cocuklarini korumak icin, havai fisek patlatip, gurultuyle onu korkutmak istemisler. O nedenle, ne zaman bir kutlama olsa, havai fisekler ve Ejderha kiligina girmis insanlar gorunur. Ayni zamanda, Ejderha guc sembolu. Cin astrolojisine gore en tercih edilen ya da ozenilen burc, Ejderha. Kendi burcum diye soylemiyorum ama :)) benim burcumu duyan Cinliler, genelde sok tepkisi veriyorlar. Bizim alisik oldugumuz burclardan, oldukca farkliliklari var. (Ilginizi cekerse bu linki tiklayiniz) Cin astrojisinin nasil belirlendigine gelince: Cin dusunuru Buddha, olumune yakin butun hayvanlari huzuruna cagirir. Ancak, hayvanlarin sadece 12 tanesi gelir. Buyuk Fare, Okuz, Kaplan, Tavsan, Ejder, Yilan, At, Keci, Maymun, Horoz, Kopek ve Domuz. Daha sonra Buddha, kendini ziyaret eden bu hayvanlari, odullendirmek icin, 12 yillik Zodyak Lunar Takvimi donusumlerini temsil etmeleri icin gorevlendirir. O nedenledir ki, her yil bir hayvanla temsil edilir. Ona gore karakter tayini yapilir. 

Boyle ufak tefek bilgileri sizinle paylasmaya devam edecegim. Hatta 1 Mayis nedeniyle tatilimiz var. Yarin icin, civarda bir tapinak ziyareti planladik. Gorduklerimi size aktaracagim. 

Cok fazla cesitlilik gosteren Cin mutfagi, bana hic hitap etmiyor maalesef. Sevdigim birseyi bulmak, basima gelen en nadir seylerden. Bunun yaninda, kendimi hicbirseyden de geri birakmiyorum. Gordugunuz uzere, yine aci ve eksi birseyler yaptim. Her ne kadar Egeli olsam da, ruhumda bir dogululuk belirtisi var. Dun birden uzun zamandir, acika yemedigimin farkina vardim. Hem vakit almayan, hem de ufak atistirmalar icin super birsey. Aslinda acika konusunda, Gulerimiz'in ustune yoktur. O'nunki gibi olmasa da, kendi acikami sizlere sunuyorum.

Malzemeler:

1 su bardagi ceviz
2 yemek kasigi domates salcasi
2 yemek kasigi biber salcasi
2 dis sarimsak
2 yemek kasigi zeytinyagi
3 dilim ekmek (blenderda cekilecek)
2 yemek kasigi yogurt
2 tatli kasigi tuz
2 tatli kasigi kuru nane
2 yemek kasigi limon

Yapilisi:

Once cevizleri, cok ufak olmamak sartiyla, dovelim ya da robotta cekelim. (Benim super kalite cin mali, dorduncu magic bullet'im da yandi.O yuzden, havan bile olmadigi icin, zip lock posetin icine koyup, merdane ile ezdim.) Sonra sirasiyla domatesi, biber salcalarini, dovulmus sarimsaklari, cekilmis ekmegi ekleyip, iyice karistiralim. Kivami biraz yogunlasinca, icine yogurt ve zeytinyagini ekleyelim. Son olarak, tuz, nane ve limonu ilave edelim. Istege gore, tuz, eksi ve acisini arttirabilirsiniz. Benim biber salcam aci oldugu icin pul biber eklemedim. Isterseniz 1 tatli kasigi, pul biber koyabilirsiniz.

AFIYET OLSUN!


28 Nisan 2009 Salı

Cig Borek

cig borek

Her ne kadar hamur islerinden uzak kalmaya calissam da, bir sekilde, ulkemden uzakta olmanin verdigi hasretle belki de, bazen karsi koyamiyorum. Bir de, Sevgili Semra'nin sayfasinda gorunce durtuler kontrolden cikti :) Iyi ki de cikmis, cok zevkle yedik. Cok basarili bir tarif. Esim bu borege resmen bayildi. 

Malzemeler: (12 adet icin)

7 su bardagi un
2 yumurta
2 cay bardagi
yogurt
2 paket
kabartma tozu
1,5 su bardagi 
zeytinyagi
1 tatli kasigi
tuz
1 su bardagi su

Ic Malzemesi icin:

350 gr. kıyma
1 adet buyuk boy kuru sogan
1 yemek kasigi biber salcasi
1 tatli kasigi tuz
1/2 caykasigi karabiber

Yapilisi:

Tum malzemeleri sirasiyla (un, yumurta, yogurt, k.tozu, zeytinyagi ve tuz) genisce bir kaba koyalim ve karistiralim. Suyu, ben 1 bardak kullandim. Ancak siz, yine de temkinli ve azar azar ekleyin lutfen. Hamur elinize yapismayacak bir kivama gelmeli. Bunun icin, gerekirse az az un ekleyebiliriz. En az 15 dakika yogurmak gerekiyor. Hamurumuz hazir olunca, hava almayacak sekilde saralim ve yarim saat kadar dinlendirelim. 

Bu arada, icini hazirlayalim. Soganlari ister cok kucuk parca dograyalim, ister rendeleyelim. Kiymayi ve sonra diger ic malzemelerini ekleyelim. Guzelce karistiralim. 

Dinlenen hamurumuzu, 1 beyaz ekmek dilimi buyuklugunde kesip, hafif unlanmis yuzey uzerinde, oklavayla diledigimiz sekilde acalim. Yalniz dikkat edelim, cok ince olmasin. Aksi takdirde, malzemeler agir gelir ve delinir hamurumuz.  Actigimiz hamurun icine, hazirladigimiz ic malzemeyi koyalim ve guzelce kapatalim. Kenarlarinin daha iyi yapismasi icin, catal yardimiyla cizelim. Sonra kizgin yagda kizartip, bir pecete ya da ozel yag emici kagit uzerinde fazla yagi suzelim. Ben, ic malzemesine kasar da ekledim. Gercekten cok leziz oldu. Tavsiye ederim.

Biz afiyetle yedik. Ofiste tadanlar da, cok guzel yorumlar yapti. 

AFIYET OLSUN!


27 Nisan 2009 Pazartesi

Nuggets de la MiCK (Tavuklu, patatesli kofte)

Tavuklu, patatesli kofte

Siz de, ´bugun, ne yapsam da degisik birsey pisirsem?´, diye kararsiz bir modda blog geziyorsaniz, size onerecegim guzel bir alternatif var. Ben de, bu tarifi bir kenara yazali, bir ya da iki hafta oldu zannedersem, ancak birturlu yapma firsatim olamadi. Cunku tek dezavantaji, ayni gun icinde pisirme imkaninizin olmamasi. Sayet sabahtan hazirlarsaniz, sorun degil. Bir de, hangi adresten edindigimi birturlu bulamadigim icin, dogrusunu soylemek gerekirse, blogumda paylasip paylasmama konusunda tereddut etmistim. Neyse ki, adrese ulastim. Simdi birkac degisiklik ve gonul rahatligiyla, sizinle paylasiyorum.

Malzemeler:

1 buyuk boy tavuk gogsu
2 orta boy patates 
1 cay bardagi haslanmis  pirinç 
Karabiber, pul biber, az miktarda kekik, kimyon ve tuz (ben kekik ve kimyon kullanmadim)
2 yumurta 
1 su bardağı galeta unu

1 yemek kasigi zeytinyagi ( malzeme icin )
3 yemek kasigi zeytinyagi (kizartmak icin )

Yapilisi:

Tavuk ve patatesleri haslayalim. Tavuklari, ufak parcalar halinde didikleyelim. Patatesleri, ister rondoda, isterseniz de, plastik poset icinde, elinizle ezerek, püre haline getirelim ve tavuk parcalari, tuz, pul biber. karabiber, pirinc ile karistiralim.  Malzemeyi, 1 yemek kasigi zeytinyagini ekleyerek yoguralim, ve naylon bir posete sarip, buzdolabina kaldiralim. Mumkunse 1 gun bekletelim ki, tum malzemeler birbirinin tadini alsin. 

Pisirme: 

2 yumurtayi, bir cimdik tuz ile cirpalim. Onceden hazirladigimiz malzemeyi, arzu ettiginiz gibi sekillendirelim. Once yumurtaya, ardindan galeta ununa batirarak, cok az miktardaki kizgin yagda, teflon tavada kizartalim.

Onemli: Bunu, Esim, israrla belirtmemi istedi. Gercekten de, tadina bayilmis. Bizim menumuze, siralamada, ilk 5 icine girmeyi basardi. Siz de, esiniz ve cocuklariniz icin deneyebilirsiniz. 

AFIYET OLSUN!


Tereyagli Pirinc Pilavi

Pilav

Turk kulturunun vazgecilmez eslikcisi, Cin´de biraz haksizliga ugruyor, bence. Sadece haslanmis sekilde,tatsiz tuzsuz ekmek yerine yeniyor, burada pilav. Oysa bizim sofralarimizda, cok ayri bir yeri vardir. Ne kadar tane tane olursa, o kadar ustalik gostergesidir. Hele bir de haksizlik etmeyip, tereyagindan mahrum etmezseniz... Simdi gelelim, bu basit ama ustalik isteyen lezzetin tarifine... 



Malzemeler:

1 yemek kasigi tereyagi 
1 tatli kasigi toz tavuk bulyon
1 tatli kasigi tuz
1 su bardagi pirinc
1 su bardagi kaynamis su 

Teflon tavamizda, tereyagini eritelim. Hafif esmerlesince, daha once sicak su ile guzelce yikayip,suyunu suzdugumuz pirinci ekleyelim. Pirincler seffaflasana kadar, orta harli ateste kavuralim. Kaynamis suyu, tuz ve tavuk bulyonu karisima ekleyip, cok iyi dagildigina emin olana kadar karistiralim. Sonra da, tenceremizin kapagini kapatip, kisik ateste pismesini bekleyelim. Pilavimizda goz goz delikler olunca, artik ocagimizin altini kapatabiliriz. Tencerenin kapagini acip, bir kere karistiralim. (Sayet taneler hala sert ise, bir miktar daha su ekleyebilirsiniz.) 15 dakika kadar da demlendikten sonra, tane tane olan pilavimizi gonul rahatligiyla servise hazirlayabiliriz. 

Bugune kadar hicbir denemem, yuzumu kara cikartmadi. Ne lapa, ne de diri kaldi. Gercekten de, tum olcu ve onerileri uygularsaniz, siz de leziz pilavlar pisirme keyfine ulasirsiniz.

Esim icin artik pilavin tadi, benim pilavimla ozdeslesti. Neredeyse, her yemegin yaninda ister oldu. Kardesimin ununu, zaten  bilmeyen yoktur, pilav konusunda. O´na ne zaman sorsaniz, pilav yemek ister, ama asla bir gun once pismis ve beklemis pilavi yediremezsiniz, canim kardesime. Siz de o pilavcilardansaniz, denediginize pisman olmayacaksiniz :)

Puf noktasi: Biliyorsunuz, cok cesit pirinc turu var. Benim tercihim, her zaman icin, ince, uzun ve guzel kokulu Yasemin ya da Basmati


AFIYET OLSUN!




20 Nisan 2009 Pazartesi

KISIR

Kisir son

Kisir deyince, benim icin dunya durur resmen. Asla kisirsiz bir hafta gecirmem. Degil Cin, uzaya gitsem yine de yapar, yerim. O nedenledir ki, cevremde kisir denince akla ilk ve tek ben gelirim. E dogal olarak da, bu kadar cok sevip de kisir konusunda uzmanlasmamak mumkun mu? Ilk zamanlar, birileri yapsa da yesem diye umutlandigim kisir, yurt hayatimda odami paylastigim Akdenizli arkadaslarim sayesinde, benim de en az Akdenizliler kadar becerebildigim bir salata halini aldi. Tabii, bunu yillar gectikce, daha da ilerlettim. Hele ki, benim kisirimi yiyip de, baskasinin yaptigini artik yiyemeyenlerin sayisinda buyuk artis olmasi, bunun en buyuk ispati. Her ne kadar, uzunca bir zamandir, yaptiklarimi, kisir-severlerimle paylasamasam da, buradaki cevremden de, oldukca guzel tepkiler aliyorum. 

5 caylarinin vazgecilmez eslikcisinin, nasil yapildigina gelince... Ben normalde herseyi goz karari yapiyorum. Bu defa, tek tek olcup bictim, sizler de ayni sonucu alin diye.

Malzemeler:

2 su bardagi ince koftelik bulgur
3 yemek kasigi biber salcasi
1 yemek kasigi domates salcasi
1/2 su bardagi zeytinyagi
2 su bardagi kaynamis su 
2 adet buyuk boy domates (ben cherry domatesler kullandim)
4 adet taze sogan
1 demet maydanoz
2 adet biber
2 tatli kasigi tuz
1/2 cay kasigi tarcin
1/2 cay kasigi karabiber
1 adet limon
 taze mis gibi sebzeler

Yapilisi:






AFIYET OLSUN!



6 Nisan 2009 Pazartesi

34.Evlilik Yıldönümü Pastası

34.yil
Canim Annem ve Canim Babam, bundan 34 sene once yani 04.04.1975 tarihinde bir aile kurup bize armagan ettiler. Umarim nice guzel, mutlu, saglikli ve huzurlu yillar gecirir, beraber nice yildonumleri kutlariz. 

Her ne kadar sizden uzakta olsak da, kalben sizinle birlikteyiz. O nedenle, sizin icin cilekli bir pasta yaptim. Burada da, sizin adiniza pastayi kestik. Cok kolay olmadi bunu yapmak her zamanki gibi, tabii. Maalesef 1326 yilindan kalma bir firin, carsida cok guzel gorunen ama eve gelip de suya girene kadar oyle kalan ve suyla karsilasinca eriyen cilekler, gercekten cok heves kirici unsurlar. Bunun yaninda, ne hikmetse, asla erimek  bilmeyen bir seker hamuru... Seker hamurundan vazgectim ama butun aksilikler, bu pastayi yapmami engelleyemedi. Elimden gelebilen en uygun imkanlarimla, size bir pasta sunuyorum, benim canim ailem. Sizi cok seviyoruz.

Simdi bu pastanin tarifini sizlerle paylasma zamani: 

Pandispanya:

Bu pandispanya icin herzamanki tarifimi kullandim. Yalniz birkac degisiklik yaptim. Firinim cok antika oldugu icin olculeri yari yariya kullanip, 2 adet pisirdim. 2 damla limon esansi ekledim.  Siz de, arzu ederseniz, o sekilde yapabilirsiniz. 

Krema:

2 su bardagi sivi krema 
250 gr. beyaz cikolata
Cilekli sos

Ic malzemesi icin:

750 gr. cilek

Yapilisi:

Mumkunse pandispanyamizi bir gun onceden pisirip, guzelce sarilmis sekilde, buzdolabinda bekletelim. Kremamizi, kati kivama gelene kadar cirpalim. Bir yandan da, ocakta beyaz cikolatamizi benmari usulu eritelim. Erimis beyaz cikolatayi, kremaya ilave edelim, tamamen karistigina emin olana kadar mikserimizle cirpmaya devam edelim. Bu islem sonrasinda kremayi dolapta yarim saat kadar bekletiyoruz. Cilekleri, istediginiz sekilde hazirlayip, dolapta sogutalim. 

Pandispanyayi ister 2, ister 3 esit kat kesip, (ben 2 adet pisirdigim icin kesmeye gerek kalmadi.) kremayla kaplayalim. Cilekleri dizelim. (Bunu tabii ki, kivi, seftali,vs. gibi baska meyvelerle de yapabilirsiniz.) Ayni islemi, diger katlara da uygulayalim.  Kremali pasta yaparken, en olmazsa olmaz gerec, bence donen bir pasta standi. Ben ancak edinebildim. Hakikaten cok kullanisli. Tavsiye ederim. Ustunu de dilediginiz sekilde susleyelim. 

AFIYET OLSUN!





31 Mart 2009 Salı

Bulgur Pilavi

Bulgur Pilavi
Yeni yemek yapmaya baslayanlar icin, bu is her ne kadar cok komplike gorunse de, isin pratigini kaptiktan sonra, tum endiseler yok olup gidiyor. Ozellikle pilavlar, 'tane tane sonucu' alinmaya baslandiginda, artik acemilik sinifindan, bir uste terfi etmissiniz, demektir. Zamanla da, zaten gram gram, gidim gidim tarttigimiz olculerimiz, goz kararina burunur. O nedenledir ki, genelde annelerimizin yemeklerinin olculerini, cogu zaman alamayiz ya da yemekleri genelde can annelerimizin ellerinden cikmis kadar leziz yapamayiz. Bizde eksik olan yillarin verdigi tecrube, gun gectikce islenir. Yaptikca yemeklerimiz daha guzel tepkiler alir. 

Blogumda, degisik tariflerin yaninda, pek cok yemek yapmaya yeni baslayan okuyucularim ve arkadaslarimi dusunerekten, cok basit ve temel yemek tariflerini de, koyma karari aldim. Ileride cocuklarim ve torunlarim icin de guzel bir ani olmasi umidiyle, yazilarimi mumkun olabilecek duzenlilikte yayinlamaya calisicagim.

Ulkemden oldukca uzak bu memlekette, tabii ki bulgur bulamiyorum. Aslinda benim icin pirincten daha degerli olan bulgur pilavini, daha cok yapmayi sevsem de, buradaki sartlar daha nadir yapmama zorluyor. Bulgur, benim icin, altindan daha degerli su an. Biliyorsunuz, esim Avusturyali. Onceleri biraz yadirgamis olsa da, simdi bulgur pilavi ve ozellikle de biber salcasindan vazgecemiyor. Malum, bu tur bize ozgu malzemelerimizi, Turkiye'den temin ediyoruz. Ne kadar stok yapsaniz da, maalesef gun geliyor tukeniyor. Her ne kadar Ege'li olsam da, universite yillarimda yurtta odami paylastigim Akdenizli arkadaslarimin arasinda, biber salcasi, nar eksisi gibi cok yogun tadlarin aliskanligini edindim. Canim ailem de, geldigim ilk gunden beri, bu konuda beni hic mahrum etmedi. Sagolsun, buraya gelen her arkadasim da, ellerinde bana ait bir paket olmadan Cin'e vize alamaz oldular:) 

Simdi gelelim pilavimizin tarifine. Umarim dener ve guzel bir sonuc alirsiniz.
  
Malzemeler:
  • 1 corba kasigi tereyagi
  • 2 corba kasigi zeytinyagi
  • 2 orta boy sogan
  • 1/2 corba  kasigi domates salcasi
  • 1/2 corba kasigi biber salcasi
  • 1.5 su bardagi pilavlik bulgur
  • 1/2 tatli kasigi  kırmızı toz biber
  • 1.5 tatlı kasigi tuz
  • 1 adet kup seker
  • 2.5 su bardagi kaynamış su
Yapilisi:

Soganlari kup kup dograyip, yagda kavuralim. (Soganin icine sekerimizi eklemeyi unutmayalim.) Salcayi ilave ettikten sonra orta kisik ateste, 7-8 dakika kadar karistirmaya devam edelim. Daha onceden, guzelce yikadigimiz bulguru ekleyelim. Toz biberi ve tuzu ilave ettikten sonra kaynamis suyu uzerine dokup karistiralim. Once harli ateste 2-3 dakika kadar karistiralim, sonra atesimizi en kisik ayara getirip, 15 dakika kadar hic acmadan pisirelim. Suyu cektiginde goz goz olacaktir. (Her bulgurun cinsine gore pisme suresi ve aldigi su miktari degisebiliir. Diriligini kontrol edip, istege gore, yarim bardak kaynamis su ilave edip, kisik ateste bir sure daha pisirebilirsiniz.) Ocaginizi sondurup, 15 dakkika kadar demlenmesine ozen gosterelim. Bulgur pilavimiz artik servise hazirdir.   

AFIYET OLSUN!

26 Mart 2009 Perşembe

Sebze Corbasi

gemusse suppe
Baharin gelmesini sabirsizlikla beklerken, bulundugumuz sehrin iklimi, sanki bunun hicbir zaman gerceklesmeyecegini gostermeye calisiyor bize. Evet artik -25lerde degil ama biraz gunes gorunce mutlu oldugumuz gunler, bizi biraz aldatti. Esim sifayi kapti. Tabii boyle durumlarda akla ilk gelen, sicacik bir corba... 

Esim ve ben, farkli kulturlerden oldugumuz icin yeme aliskanliklarimizi ortak paydada bulusturmaya calisiyorum. Bizim alisik oldugumuz mercimek, domates, yayla corbalari maalesef cok mutlu etmedi esimi. Ben de onun sevecegi corbalar yaratmaya basladim. Son halini alan bu corba, artik menumuzde. Soguk kis gunlerinin ve hastalik zamanlarinin vazgecilmez eslikcisini sizinle paylasmak istedim. 

Malzemeler:

  • 1 adet buyuk boy sogan  
  • 1 adet buyuk boy havuc
  • 1 adet buyuk boy patates
  • 1 adet buyuk boy kabak 
  • 5-6 adet mantar 
  • 2 dis sarimsak
  • 2 yemek kasigi zeytinyagi 
  • 1 su bardagi yogurt
  • 2 yemek kasigi un
  • 2 tatli kasigi tuz 
  • 1 adet kup seker
  • 4 su bardagi su
Yapilisi:

Butun malzemeleri kup kup dograyalim. Once, zeytinyaginda soganlari, seker ile kavuralim. (Seker, zeytinyagi kullanilan tum yemeklere, yagin lezzetini yemege vermesi icin konulur.) Sonra, sirasiyla havuc, patates, kabak ve mantarlari karistiralim. Tuz ve suyu ekleyelim, ara ara karistirmaya devam edelim. Su kaynamaya baslayinca, yogurt, un ve sarimsak uclusunu (arzu ederseniz blender'da cekebilirsiniz, cok daha iyi karisiyor.) corbamiza ilave edelim. 15 dakika icinde, bol vitaminli sebze corbamiz servise hazir. Kivamini, arzu ettiginiz sekilde ayarlayabilirsiniz. Cok koyu gelirse 1 su bardagi kaynamis su ilave edilebilir.

AFIYET OLSUN!






23 Mart 2009 Pazartesi

Bol cikolatali dogum gunu pastasi





Yasadigimiz yerde, bizim cok fazla sosyal bir cevremiz ve alternatifimiz yok maalesef. Burada bir insaat projesi nedeniyle bulundugumuz icin, cok kisitli imkanlar cercevesinde bir hayat surduruyoruz. Saglik ve huzurumuzun yerinde oldugu memnuniyetiyle, cok da sikayetci olmadan, projenin tamamlanmasi icin, gece gunduz demeden cabaliyoruz. 

Bu kisitli imkanlarimizi kullanarak, yine de hayatin bir ucundan tutmak hayatimiza renk katiyor. Esime, cok sade bir dogumgunu kutlamasi icin, cok cikolatali bir pasta yaptim. Malum daha once, mantar kurabiyeleri hazirlamistim- her ne kadar esim icin super bir ikram olmamis olsa da :))) 

Cumartesi gunleri benim mesaim yarim gun. Ancak, esim saat 16.30'da geliyor eve. Bir gece onceden, pandispanyalarimi hazirlamistim. (Pandispanyalarim; cunku 2 adet yaptim, dev bir pasta olmasi icin.) Susleme isini, cumartesi gunune biraktim, bol bol zamanim olur diye. Zaman da o kadar cabuk gecti ki, pastamin suslemesi icin, cok da muhtesem bir netlik pesinde kosma firsatim olmadi. Aman allahim zil caldi. Esim kapida. Hemen pastami sakladim, mutfakta diplerde bir yere. Cunku bekledigini biliyorum. O'na, gercekten de, surpriz olsun istedim. Geldi iceri ve tabii ilk kontrol ettigi yer buzdolabi oldu. Acip da icinde pasta goremeyince,  yuz ifadesi biraz degisti. Her ne kadar benden saklamaya calissa da, anladim bakislarindan. 'Hemen hazirlanip cikalim', dedi. Ne yapsam da, pastami bir sekilde ona gostermeden dolaba koysam? Bir de beyaz cikolatalarimin donmasi lazim. Kalibim da sadece bir tane. Resmen kose kapmaca oynadim. Ama sonuc basarili tabii. 

Bir sekilde, once O'nun cikmasini sagladim kapidan. Veeee pastam dolapta. Yemege ciktik. Cok keyifli bir yemek yedik. Ama bir yandan da eve geldigimizde, 'nasil bir sunus yapsam?', sorusunun alternatiflerini siraladim. 

Guzel bir plan yaptim. Her ne kadar cakmak ya da kibrit bulamamis olsam da, maytap gibi cabuk yanip bitecek bir mumu kullandim. Shuozhou'da, daha dogrusu genelde Cin'de, daireler balkonsuz ve 2 cepheli. Balkon var ama kapali, salonun ve yemek odasinin bir parcasi gibi. Yemek odasinin oldugu taraftaki balkon kapatilip, mutfak olarak kullanilmis. Yani upuzun ve pek de kullanisli olmayan bir mutfagim var. Diger tarafta, yani salon balkonunda ise, ozel asansorlu camasir asma mekanizmasi bulunuyor. Camasir asilan kisim, salondan cok kalin bir perdeyle ayriliyor. Bu, ayni zamanda kislari -25 derece olan sogugu, nispeten engelliyor. 

Pastami salon tarafindaki bolume koydum. Zaten, buzdolabi kadar soguk bir bolum. Tabii mum kullanmadan once tutsuye kadar yanabilecek her turlu alternatifi denedigimden, iceride tutsu ve sonmus mum kokulari karisti. Esim de, dusunu almis, guzelce hazirlanmis bir sekilde birden karsima cikti. 'Ne kokuyor burada boyle, offf. Gidip pencere acicam' demesiyle, perdeyi acmasi bir oldu. Tabii buna engel olamadigim icin kendime cok kizmis olsam da, esim karsisinda ustunde mumlar yanan kocaman bir pasta gorunce, cok sasirdi. Hemen mumlari ufledi. Keyifle kesti pastasini. Inanilmaz begendi. O kadar bol krema ve meyve vardi ki icinde, yaklasik 5 kg agirliga ulasti pastam. Tasimakta zorlandim. 

Bu birlikte kutladigimiz 6. yeni yas idi. Umarim, daha nice, yeni yaslar kutlariz, Askimmmm! Saglikla,  huzurla ve tabii bir dahakine, sevdiklerimizle kutlamak dilegiyle. Iyi ki dogdun, Askim...

Pandispanya icin malzemeler: (24-26 cm.'lik kalip icin)


6 yumurta 
2 su bardagi toz seker
2 su bardagi  un
2 paket kabartma tozu
2 paket vanilya

Beyaz ve sarilarini cok dikkatlice ayiralim. Yumurtalarimizin oda sicakliginda olmasina dikkat edelim. Bu isleme baslamadan once, firinimizi 175ºC dereceye ayarlayalim. 

Yapilisi: 

Yumurtalarin beyazlarini, mikserimizle ya da cirpma teliyle, kopurunceye kadar, guzelce cirpalim.    
Sonra, sirasiyla toz seker ve vanilyayi, ardindan da, yumurta sarilarini ekleyelim.  Son olarak da, daha onceden elemis oldugumuz un ve kabartma tozunu karistiralim. Kalibimizi ister aluminyum folyo ile kaplayalim, ister kaplamadan "cok cok az sivi yag" ile, her tarafa esit gelecek sekilde yaglayalim. Onceden isitmaya basladigimiz firina yerlestirelim. Ilk 20 dakika acmamaya ozen gostererek, firininizin ozelligine gore, 30 ila 40 dakika sureyle pisirelim. Pisip pismedigini kontrol etmek icin, kuru bir bicak ya da kurdani hamurumuza batiralim. Ustune hamur yapismadan, temiz olarak ciktiysa, pandispanyamiz hazir demektir. Firindan cikartip, ustunu kuru bir bezle kapatalim ve oda sicakliginda, soguyana kadar bekletelim. Havayla temas etmemesine ozen gosterelim ki, pandispanyamiz yumurta kokmasin. 

Krema icin gerekli malzemeler:

4 su bardagi sivi krema
350 gr. bitter cikolata 

Yapilisi:

Sivi kivamdaki kremayi, derin bir kaba koyalim. Mikserimizle cirpmaya baslayalim. Kivami sertlesince, icine benmari usulu erittigimiz bitter cikolatayi ekleyip cirpmaya devam edelim. Krema, sutlu kahve rengini alacaktir. Daha koyu bir renk isterseniz, 2 tatli kasigi kakao ekleyebilirsiniz. Pandispanya uzerine surmeden once, 10 dakika kadar dolapta bekletelim. Pandispanyayi, isteginize gore, 2 ya da 3 kat keselim. Cok esit parcalar olmasina dikkat edelim. Avusturya'dan asagida gordugunuz pasta testeresini aldim. Oldukca kullanisli birsey. Istediginiz inceliklere gore ayarlayip, ayaklari yerden kaldirmadan kesiyorsunuz. Her ne kadar yanimda getirmeyi unutmus olsam da, katlari duzgun kesememekten sikayet edenler icin tavsiye etmek istedim. Her yerde bulunabilen bir aparat. 

 
Kat aralarini cok az limonlu su ile islatip, kremamizi ortadan baslayarak, bol miktarda ve esit yukseklikte kalmasina dikkat ederek surelim. Kremayi surdukten sonra, arzu ettiginiz boyutlardaki meyve ve/veya cikolata parcalarini, yanlardan tasmayacak sekilde yerlestirelim ve ayni islemi her kati ve en ustu icin tekrarlayalim. En ustu icin, istediginiz cesitte cikolata ve meyvelerle susleyebilirsiniz. Esim Balik burcu oldugu icin, ustunu ve yanlari deniz havasinda dalga dalga yaptim. Buradan ancak bulabildigim top cikolata incileri ve beyaz cikolatayi eritip midye ve fiyonk kaliplari ile sekillendirdim. Yanlara da rendelenmis cikolata parcalari serpistirdim. Tadi gercekten cok lezzetli oldu. Bu fotograf da kaniti :)
 
Esim ve kedim Shine'in  pasta keyfi :)

AFIYET OLSUN!