31 Mart 2009 Salı

Bulgur Pilavi

Bulgur Pilavi
Yeni yemek yapmaya baslayanlar icin, bu is her ne kadar cok komplike gorunse de, isin pratigini kaptiktan sonra, tum endiseler yok olup gidiyor. Ozellikle pilavlar, 'tane tane sonucu' alinmaya baslandiginda, artik acemilik sinifindan, bir uste terfi etmissiniz, demektir. Zamanla da, zaten gram gram, gidim gidim tarttigimiz olculerimiz, goz kararina burunur. O nedenledir ki, genelde annelerimizin yemeklerinin olculerini, cogu zaman alamayiz ya da yemekleri genelde can annelerimizin ellerinden cikmis kadar leziz yapamayiz. Bizde eksik olan yillarin verdigi tecrube, gun gectikce islenir. Yaptikca yemeklerimiz daha guzel tepkiler alir. 

Blogumda, degisik tariflerin yaninda, pek cok yemek yapmaya yeni baslayan okuyucularim ve arkadaslarimi dusunerekten, cok basit ve temel yemek tariflerini de, koyma karari aldim. Ileride cocuklarim ve torunlarim icin de guzel bir ani olmasi umidiyle, yazilarimi mumkun olabilecek duzenlilikte yayinlamaya calisicagim.

Ulkemden oldukca uzak bu memlekette, tabii ki bulgur bulamiyorum. Aslinda benim icin pirincten daha degerli olan bulgur pilavini, daha cok yapmayi sevsem de, buradaki sartlar daha nadir yapmama zorluyor. Bulgur, benim icin, altindan daha degerli su an. Biliyorsunuz, esim Avusturyali. Onceleri biraz yadirgamis olsa da, simdi bulgur pilavi ve ozellikle de biber salcasindan vazgecemiyor. Malum, bu tur bize ozgu malzemelerimizi, Turkiye'den temin ediyoruz. Ne kadar stok yapsaniz da, maalesef gun geliyor tukeniyor. Her ne kadar Ege'li olsam da, universite yillarimda yurtta odami paylastigim Akdenizli arkadaslarimin arasinda, biber salcasi, nar eksisi gibi cok yogun tadlarin aliskanligini edindim. Canim ailem de, geldigim ilk gunden beri, bu konuda beni hic mahrum etmedi. Sagolsun, buraya gelen her arkadasim da, ellerinde bana ait bir paket olmadan Cin'e vize alamaz oldular:) 

Simdi gelelim pilavimizin tarifine. Umarim dener ve guzel bir sonuc alirsiniz.
  
Malzemeler:
  • 1 corba kasigi tereyagi
  • 2 corba kasigi zeytinyagi
  • 2 orta boy sogan
  • 1/2 corba  kasigi domates salcasi
  • 1/2 corba kasigi biber salcasi
  • 1.5 su bardagi pilavlik bulgur
  • 1/2 tatli kasigi  kırmızı toz biber
  • 1.5 tatlı kasigi tuz
  • 1 adet kup seker
  • 2.5 su bardagi kaynamış su
Yapilisi:

Soganlari kup kup dograyip, yagda kavuralim. (Soganin icine sekerimizi eklemeyi unutmayalim.) Salcayi ilave ettikten sonra orta kisik ateste, 7-8 dakika kadar karistirmaya devam edelim. Daha onceden, guzelce yikadigimiz bulguru ekleyelim. Toz biberi ve tuzu ilave ettikten sonra kaynamis suyu uzerine dokup karistiralim. Once harli ateste 2-3 dakika kadar karistiralim, sonra atesimizi en kisik ayara getirip, 15 dakika kadar hic acmadan pisirelim. Suyu cektiginde goz goz olacaktir. (Her bulgurun cinsine gore pisme suresi ve aldigi su miktari degisebiliir. Diriligini kontrol edip, istege gore, yarim bardak kaynamis su ilave edip, kisik ateste bir sure daha pisirebilirsiniz.) Ocaginizi sondurup, 15 dakkika kadar demlenmesine ozen gosterelim. Bulgur pilavimiz artik servise hazirdir.   

AFIYET OLSUN!

26 Mart 2009 Perşembe

Sebze Corbasi

gemusse suppe
Baharin gelmesini sabirsizlikla beklerken, bulundugumuz sehrin iklimi, sanki bunun hicbir zaman gerceklesmeyecegini gostermeye calisiyor bize. Evet artik -25lerde degil ama biraz gunes gorunce mutlu oldugumuz gunler, bizi biraz aldatti. Esim sifayi kapti. Tabii boyle durumlarda akla ilk gelen, sicacik bir corba... 

Esim ve ben, farkli kulturlerden oldugumuz icin yeme aliskanliklarimizi ortak paydada bulusturmaya calisiyorum. Bizim alisik oldugumuz mercimek, domates, yayla corbalari maalesef cok mutlu etmedi esimi. Ben de onun sevecegi corbalar yaratmaya basladim. Son halini alan bu corba, artik menumuzde. Soguk kis gunlerinin ve hastalik zamanlarinin vazgecilmez eslikcisini sizinle paylasmak istedim. 

Malzemeler:

  • 1 adet buyuk boy sogan  
  • 1 adet buyuk boy havuc
  • 1 adet buyuk boy patates
  • 1 adet buyuk boy kabak 
  • 5-6 adet mantar 
  • 2 dis sarimsak
  • 2 yemek kasigi zeytinyagi 
  • 1 su bardagi yogurt
  • 2 yemek kasigi un
  • 2 tatli kasigi tuz 
  • 1 adet kup seker
  • 4 su bardagi su
Yapilisi:

Butun malzemeleri kup kup dograyalim. Once, zeytinyaginda soganlari, seker ile kavuralim. (Seker, zeytinyagi kullanilan tum yemeklere, yagin lezzetini yemege vermesi icin konulur.) Sonra, sirasiyla havuc, patates, kabak ve mantarlari karistiralim. Tuz ve suyu ekleyelim, ara ara karistirmaya devam edelim. Su kaynamaya baslayinca, yogurt, un ve sarimsak uclusunu (arzu ederseniz blender'da cekebilirsiniz, cok daha iyi karisiyor.) corbamiza ilave edelim. 15 dakika icinde, bol vitaminli sebze corbamiz servise hazir. Kivamini, arzu ettiginiz sekilde ayarlayabilirsiniz. Cok koyu gelirse 1 su bardagi kaynamis su ilave edilebilir.

AFIYET OLSUN!






23 Mart 2009 Pazartesi

Bol cikolatali dogum gunu pastasi





Yasadigimiz yerde, bizim cok fazla sosyal bir cevremiz ve alternatifimiz yok maalesef. Burada bir insaat projesi nedeniyle bulundugumuz icin, cok kisitli imkanlar cercevesinde bir hayat surduruyoruz. Saglik ve huzurumuzun yerinde oldugu memnuniyetiyle, cok da sikayetci olmadan, projenin tamamlanmasi icin, gece gunduz demeden cabaliyoruz. 

Bu kisitli imkanlarimizi kullanarak, yine de hayatin bir ucundan tutmak hayatimiza renk katiyor. Esime, cok sade bir dogumgunu kutlamasi icin, cok cikolatali bir pasta yaptim. Malum daha once, mantar kurabiyeleri hazirlamistim- her ne kadar esim icin super bir ikram olmamis olsa da :))) 

Cumartesi gunleri benim mesaim yarim gun. Ancak, esim saat 16.30'da geliyor eve. Bir gece onceden, pandispanyalarimi hazirlamistim. (Pandispanyalarim; cunku 2 adet yaptim, dev bir pasta olmasi icin.) Susleme isini, cumartesi gunune biraktim, bol bol zamanim olur diye. Zaman da o kadar cabuk gecti ki, pastamin suslemesi icin, cok da muhtesem bir netlik pesinde kosma firsatim olmadi. Aman allahim zil caldi. Esim kapida. Hemen pastami sakladim, mutfakta diplerde bir yere. Cunku bekledigini biliyorum. O'na, gercekten de, surpriz olsun istedim. Geldi iceri ve tabii ilk kontrol ettigi yer buzdolabi oldu. Acip da icinde pasta goremeyince,  yuz ifadesi biraz degisti. Her ne kadar benden saklamaya calissa da, anladim bakislarindan. 'Hemen hazirlanip cikalim', dedi. Ne yapsam da, pastami bir sekilde ona gostermeden dolaba koysam? Bir de beyaz cikolatalarimin donmasi lazim. Kalibim da sadece bir tane. Resmen kose kapmaca oynadim. Ama sonuc basarili tabii. 

Bir sekilde, once O'nun cikmasini sagladim kapidan. Veeee pastam dolapta. Yemege ciktik. Cok keyifli bir yemek yedik. Ama bir yandan da eve geldigimizde, 'nasil bir sunus yapsam?', sorusunun alternatiflerini siraladim. 

Guzel bir plan yaptim. Her ne kadar cakmak ya da kibrit bulamamis olsam da, maytap gibi cabuk yanip bitecek bir mumu kullandim. Shuozhou'da, daha dogrusu genelde Cin'de, daireler balkonsuz ve 2 cepheli. Balkon var ama kapali, salonun ve yemek odasinin bir parcasi gibi. Yemek odasinin oldugu taraftaki balkon kapatilip, mutfak olarak kullanilmis. Yani upuzun ve pek de kullanisli olmayan bir mutfagim var. Diger tarafta, yani salon balkonunda ise, ozel asansorlu camasir asma mekanizmasi bulunuyor. Camasir asilan kisim, salondan cok kalin bir perdeyle ayriliyor. Bu, ayni zamanda kislari -25 derece olan sogugu, nispeten engelliyor. 

Pastami salon tarafindaki bolume koydum. Zaten, buzdolabi kadar soguk bir bolum. Tabii mum kullanmadan once tutsuye kadar yanabilecek her turlu alternatifi denedigimden, iceride tutsu ve sonmus mum kokulari karisti. Esim de, dusunu almis, guzelce hazirlanmis bir sekilde birden karsima cikti. 'Ne kokuyor burada boyle, offf. Gidip pencere acicam' demesiyle, perdeyi acmasi bir oldu. Tabii buna engel olamadigim icin kendime cok kizmis olsam da, esim karsisinda ustunde mumlar yanan kocaman bir pasta gorunce, cok sasirdi. Hemen mumlari ufledi. Keyifle kesti pastasini. Inanilmaz begendi. O kadar bol krema ve meyve vardi ki icinde, yaklasik 5 kg agirliga ulasti pastam. Tasimakta zorlandim. 

Bu birlikte kutladigimiz 6. yeni yas idi. Umarim, daha nice, yeni yaslar kutlariz, Askimmmm! Saglikla,  huzurla ve tabii bir dahakine, sevdiklerimizle kutlamak dilegiyle. Iyi ki dogdun, Askim...

Pandispanya icin malzemeler: (24-26 cm.'lik kalip icin)


6 yumurta 
2 su bardagi toz seker
2 su bardagi  un
2 paket kabartma tozu
2 paket vanilya

Beyaz ve sarilarini cok dikkatlice ayiralim. Yumurtalarimizin oda sicakliginda olmasina dikkat edelim. Bu isleme baslamadan once, firinimizi 175ºC dereceye ayarlayalim. 

Yapilisi: 

Yumurtalarin beyazlarini, mikserimizle ya da cirpma teliyle, kopurunceye kadar, guzelce cirpalim.    
Sonra, sirasiyla toz seker ve vanilyayi, ardindan da, yumurta sarilarini ekleyelim.  Son olarak da, daha onceden elemis oldugumuz un ve kabartma tozunu karistiralim. Kalibimizi ister aluminyum folyo ile kaplayalim, ister kaplamadan "cok cok az sivi yag" ile, her tarafa esit gelecek sekilde yaglayalim. Onceden isitmaya basladigimiz firina yerlestirelim. Ilk 20 dakika acmamaya ozen gostererek, firininizin ozelligine gore, 30 ila 40 dakika sureyle pisirelim. Pisip pismedigini kontrol etmek icin, kuru bir bicak ya da kurdani hamurumuza batiralim. Ustune hamur yapismadan, temiz olarak ciktiysa, pandispanyamiz hazir demektir. Firindan cikartip, ustunu kuru bir bezle kapatalim ve oda sicakliginda, soguyana kadar bekletelim. Havayla temas etmemesine ozen gosterelim ki, pandispanyamiz yumurta kokmasin. 

Krema icin gerekli malzemeler:

4 su bardagi sivi krema
350 gr. bitter cikolata 

Yapilisi:

Sivi kivamdaki kremayi, derin bir kaba koyalim. Mikserimizle cirpmaya baslayalim. Kivami sertlesince, icine benmari usulu erittigimiz bitter cikolatayi ekleyip cirpmaya devam edelim. Krema, sutlu kahve rengini alacaktir. Daha koyu bir renk isterseniz, 2 tatli kasigi kakao ekleyebilirsiniz. Pandispanya uzerine surmeden once, 10 dakika kadar dolapta bekletelim. Pandispanyayi, isteginize gore, 2 ya da 3 kat keselim. Cok esit parcalar olmasina dikkat edelim. Avusturya'dan asagida gordugunuz pasta testeresini aldim. Oldukca kullanisli birsey. Istediginiz inceliklere gore ayarlayip, ayaklari yerden kaldirmadan kesiyorsunuz. Her ne kadar yanimda getirmeyi unutmus olsam da, katlari duzgun kesememekten sikayet edenler icin tavsiye etmek istedim. Her yerde bulunabilen bir aparat. 

 
Kat aralarini cok az limonlu su ile islatip, kremamizi ortadan baslayarak, bol miktarda ve esit yukseklikte kalmasina dikkat ederek surelim. Kremayi surdukten sonra, arzu ettiginiz boyutlardaki meyve ve/veya cikolata parcalarini, yanlardan tasmayacak sekilde yerlestirelim ve ayni islemi her kati ve en ustu icin tekrarlayalim. En ustu icin, istediginiz cesitte cikolata ve meyvelerle susleyebilirsiniz. Esim Balik burcu oldugu icin, ustunu ve yanlari deniz havasinda dalga dalga yaptim. Buradan ancak bulabildigim top cikolata incileri ve beyaz cikolatayi eritip midye ve fiyonk kaliplari ile sekillendirdim. Yanlara da rendelenmis cikolata parcalari serpistirdim. Tadi gercekten cok lezzetli oldu. Bu fotograf da kaniti :)
 
Esim ve kedim Shine'in  pasta keyfi :)

AFIYET OLSUN!












 

20 Mart 2009 Cuma

Mantar kurabiyelerim

mantar kurabiyem
By mujdemiisterim at 2009-03-24

Bugun benim esimin dogumgunu. Cok fazla kutlamalardan, partilerden hoslanan birisi degil. 1 haftadir soruyorum, ne yapalim diye. Hep gecistirdi. O nedenle, ben de net bir plan yapamadim. Bir de ne zaman birsey yapmaya kalksam, mutlaka malzeme bulamadigimdan hep hevesim icimde kalir. Ancak, yasadigim malzeme bulma sorununu, biraz gec de olsa, cozdum. Bir toptanci buldum burada, pastanelere malzeme veren. Dogal olarak hersey kiloluk ambalajlarda, yani 2ser, 5er, 10ar kiloluk. Yogun olarak kullanabileceklerimi aldim. Tabii bu telas icinde, normalde cok programli bir sekilde yaptigim hazirlik fasli, cok gecikti.  Aslinda bugune dolapta bir pastam olurdu. Ama maalesef yok :(( 

Dun aksam, is donusu eve geldigimde, cok basit, 1 saatte yaparim, diye dusundugum Mantar Kurabiyelerim, gercekten cok guzel oldular ama Cin'deki evimde cok sinirli olan alet, edevat engeli nedeniyle cok fazla vaktimi aldilar. Esim'den: 'Goruntu olarak cok guzel. Cok kuru olmus bunlar. Neden kremali yapmadin?' diye de yorum aldim. Kurabiye ile hicbir iliskisi yok yani. Ona gore tatli birsey olacaksa, bu mutlaka pasta olmali ve bol kremali olmali. Bu aksam gider gitmez, son surat bir pasta yapmayalim O'nun icin. Onu da sayfama eklerim hemen. 

Cin'de de gorsel anlamda cok guzel pastalar var. Ancak, ozellikle bulundugumuz sehir Shuozhou'da, ince bir pandispanya ustune bir karis kalinliginda krema yayip, bunu yine kremadan sekillerle susluyorlar, rengarenk. Icinde kesinlikle meyve, cikolata ya da kuruyemis tarzi seyler de koyma adetleri yok. O nedenle, ozel gunlerimizde mecbur kalmadikca hazir birsey almiyoruz. 

Aslinda bu kurabiyeleri, pastamin yanina cesit olsun diye yapmayi dusundum. Zira ilk defa yapinca, bu denli uzun surecegini kestiremedim. Pasta yapmaya zaman kalmadi. Sakin gozunuz korkmasin, ben firinimin ve tepsilerimin kucuklugunden bu sorunu yasadim. Yoksa tarifle ilgili birsey degil bu kesinlikle. Bu kurabiyelerin tarifi icin, oncelikle deneyip de tavsiye ettigi icin Esracigim'a ( Acemi Sef), sonra bu guzel tarifi bizimle blogunda paylastigi icin Efsun 'a cok tesekkur ederim. 

Gelelim Mantar Kurabiyelerimizin yapimina: 

Malzemeler:
  • 250 gr. (istege gore) margarin ya da tereyagi. (Ben margarin kullandim.)
  • 2 su bardagi un
  • 2 su bardagi misir nisastasi
  • 1 paket (ya da bir tatli kasigi) vanilya 
  • 1 paket kabartma tozu 
  • 1 su bardagi pudra sekeri (pudra sekeriniz yoksa uzulmeyin. Toz sekerinizi blenderinizi kullanarak pudra sekeri elde edebilirsiniz. Ben oyle yaptim.)
  • 1 miktar sivi yag (buna ozellikle miktar belirtmedim, az az ekleyerek kulak memesi kivamini tutturmak en dogrusu)
  • 1 tatli kasigi kakao
  • Mantarlara sekil vermek icin, (istediginiz buyukluge gore) 500 ml.'lik kola sisesinin kapagi ya da varsa krema sikma duylarindan da yararlanabilirsiniz. ( fotografta goruldugu gibi)
  • Hamura baslamadan once firinimizi 180ºC ye ayarlayip, hazirlayalim.
Once oda sicakligi yumusakliginda margarinimize, sirasiyla un, nisasta, vanilya, kabartma tozu ve pudra sekerini ekleyelim ve karistiralim. Yogurma islemi icin, az miktarda sivi yag eklemeye baslayalim ve yoguralim. Bu islem 15-20  dak. kadar suruyor. Elinize yapismamasi gereken bir kivama gelmeli. Artik hamurumuzu yuvarlayip, tepsimize dizebiliriz. Boyutlari tamamen size kalmis. Ben buyuklu-kucuklu yaptim. (Gercek mantarlarin hicbir zaman fabrikadan cikmis gibi ayni boyutta olmayacagi icin.) 

Tepsiye dizdikten sonra kapak ya da krema duyunun arkasini kakaoya batirip, hamurlarimiza guzelce sekil verelim. (Bu islem esimin cok hosuna gitti.Cogunu kendisi yapti. Bir ara mutfakta, hamurla oyun oynayan cocuklar gibiydik :) 


Onceden isitilmis firinimiza, tepsiyi yerlestirelim. Ilk 10 dak. alttan isiyla, sonraki 5 dak ise ustten isiyla pisirelim. (benim firinimda bu sekilde pisirebildim) Kurabiyelerin beyaz kalmasi gerekiyor. Altlarinin pembeligini kontrol edip, sureyi daha da uzun tutabilirsiniz.  AFIYET OLSUN!
                                                      
Dikkat edilmesi gereken en onemli husus:  Kurabiyeleriniz, firindan ilk ciktiginda hala yumusak olacaklardir. Bu sizi korkutmasin.  Soguyunca sertlesiyorlar. (Sagolsun, Esra uyardi beni de!)








18 Mart 2009 Çarşamba

Pasta delisi kedim, Shine


Bilemiyorum bu cok normal midir? Su ana kadar rastlamadim kimsede. Benim kedim, tam bir pasta delisi. Pastanin firindan cikmasini, adeta balik bekler gibi bekliyor. Susleme faslini, kose kapmaca oynayarak tamamliyorum. Buzdolabina girince pastam guvende. Cok da iyi biliyor, soguduktan sonra yenecegini. Buzdolabinin onunden ayrilmadan, nobet tutuyor. Yeme zamani gelince de, resmen 'bana da ver' diye yalvaran bir miyavlama ile masumca yuzume bakiyor. Tabii, dayanamayip veriyoruz, pasta delisine, az bir miktar. Ona biraksaniz, tum pastayi yer. 

Bunu ilk fark etmemiz, bize cok buyuk bir sok oldu. Pandispanyami pisirmis sogumasini beklemek uzere, masanin uzerine koymustum. Daha once basima gelmediginden, dunyadan bihaber pazar keyfime devam ederken, surekli 'hadi top oynayalim' diye yalvaran Shine'in, ortalikta gorunmedigini fark ettim. Seslendim birkac defa, yok. Kalktim aranmaya. Bir de ne goreyim! Pandispanyanin sadece ceyregi kalmis!!! Ona ragmen, hala, bir gayret yemege ugrasiyordu Shine. Benimle goz goze gelince, ne yapacagini bilemedi. Sucluluk duygusuyla firladi, gitti. Bunun sadece bir tesaduf oldugunu sandim. Ikinci defa da ayni ilgiyi gosterince, bundan sonra, pastalarimi ozel guvenlik altina alma zorunlulugumun kacinilmazligini anladim. Simdi biliyoruz ki, her pastada, Shine icin de bir pay var :) Kestane, patates, haslanmis misir gibi favorilerine, bir de pastalar eklenmis oldu kedimin. 

Gercekten de, kucuklugumuzden beri evimizden eksik olmayan, bu sevimli yaratiklar olmadan, o kadar keyifli olmuyor hayat. Eve geldiginde, seni kapilarda bekleyen bir varligin olmasi, kapidan iceri girdigin anda, kendine has shovuyla, sana hosgeldin dansi yapmasi ve sana olan sevgisini her firsatta gostermesi asla ogretebilecegimiz seyler degil bu dostlara. 

Sizin hala yok mu evde bir bekleyeniniz?